Erişilebilirlik

Gezi Parkı davasındaki tutuklamaların ikinci yılında "Gezi'ye özgürlük ve anayasaya uyma" çağrısı


Gezi Parkı davasındaki tutuklamaların ikinci yılında İstanbul'da adalet nöbeti düzenlendi.
Gezi Parkı davasındaki tutuklamaların ikinci yılında İstanbul'da adalet nöbeti düzenlendi.

25 Nisan 2022’de Gezi Parkı Davası’nda çıkan kararlarla yedi kişinin tutuklanmasının üzerinden iki yıl geçti.

Tutuklu yakınları, tutuklanıp Yargıtay kararıyla serbest kalan Mücella Yapıcı ve Hakan Altınay, Taksim Dayanışması üyeleri ve çok sayıda sivil toplum örgütü temsilcisi İstanbul’da iki yıldır düzenlenen "adalet nöbeti"ne katıldı ve “Gezi’ye özgürlük” çağrısı yaptı.

Gezi Parkı davasındaki tutuklamaların ikinci yılı
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:04:41 0:00


28 Eylül 2023’te Yargıtay kararıyla hapis cezası bozulan Taksim Dayanışması üyesi mimar Mücella Yapıcı, konuşmasında “Tahliye olanlar da, bu eyleme desteğe gelenler de, içeride ya da dışarda hiçbirimiz özgür değiliz” dedi.

Yapıcı, “Ben 2013 yılından beri Gezi’yle yargılanıyorum. Hatta ilk aşamasında Tayfun ve Can da var. Öncelikle Taksim Dayanışması’nı suç örgütü ilan ettiler. Beş arkadaşımızı suç örgütü yönetmekten yargıladılar. Ve biz, delil dedikleri sonra da bizler için delil yetersizliği dedikleri nedenle 2015’te beraat ettik” dedi.

2016’da yeniden açılan davada Taksim Dayanışması’nın bildirilerinin suç unsuru olarak ele alındığını hatırlatan Yapıcı, “Taksim Dayanışması’nın ne bir bildirisi ve ne bir twiti suç değil, demokratik haktır, Anayasal haktır” dedi.

Yapıcı, 2015'te çıkan gerekçeli beraat kararının da bu hakka dayandığını hatırlattı.

“Bu beraatın ardından önce ağırlaştırılmış müebbetle yargılandık” diyen Yapıcı, “Sonra ne olduysa bu suç 18 yıla düştü. Sonra ben ve Hakan’ı bıraktılar. Bugün ne ben, ne Hakan ne de sizler özgür değilsiniz. İsimler önemli değil önemli olan bu davadaki adaletsizlik ve su götürmez hukuksuzluktur” diye konuştu.

“Yedi yıl hiçbir suçu olmadan yatan Osman Kavala ve bizleri ayırmayın” diyen Yapıcı, “Hiç birimiz özgür değiliz, şu an bir parça yeniden umudumuz var” ifadesini kullandı ve hükümete "Bu hukuksuzluğa son verin” sözleriyle seslendi.

“Sekiz çocuğumuzu göz göre göre öldürdünüz” diyen Yapıcı, “Bu Türkiye’deki yerel ve genel tüm hükümetlerin yüz akı olması gereken bir direnişti” diye konuşarak, Türkiye'de "oluşan ılımlı siyasi atmosferin bir dönüşüm yaratması" arzusunu dile getirdi.

Vera Kahraman: “Babamı hemen bırakırlarsa herkesi affedeceğim”

VOA Türkçe’ye konuşan tutuklu şehir plancısı Tayfun Kahraman’ın eşi Meriç Demir Kahraman iki yılın tüm ailesi için zulüm dolu geçtiğini belirterek, “İki satır hukuki gerekçe olmadan iki delil sunulmadan Tayfun’u bizden ailemizden alıkoyuyorlar” dedi.

Anayasa Mahkemesi’ne seslenen Meriç Kahraman, “Bu hukuksuzluğa son verilmesini istiyoruz” dedi. “Ailesinin, öğrencilerinin ve İstanbul’un Tayfun’a ihtiyacı var” diyen Kahraman, kızı Vera’nın geçen hafta, “babamı hemen bırakırlarsa herkesi affedeceğim anne" dediğini paylaştı.

“Dört yaşındaki bir çocuğun bunu hissetmemesi gerekiyor” diyen Meriç Kahraman, “Vera babası alıkonulduğunda iki buçuk yaşındaydı, şu an beş yaşına gelmek üzere. Vera’nın hafızasının yarısı Silivri’de geçti. Babasını haftada bir saat cam ardından, telefonla konuşarak tanımaya çalışıyor. Onunla baba, kız ilişkisini bu şekilde kurmaya çalışıyor” diye konuştu..

Altunay: "Artık hukuk ve adaletle ilgilenmiyorum hakikati talep ediyorum"

Belgeselci ve hak savunucusu Mine Özerden’in annesi Halide Özerden de nöbete katılanlar arasındaydı. Anne Özerden, açık görüşte Mine Özerden ve Çiğdem Mater’le buluştuğunu belirterek, “Topcu Kışlası yapılmadı, ağaç ve park yerinde duruyor. O halde Gezi tutsakları neyin bedelini ödüyorlar?" diye soran Özerden, "Yorulduk artık bu hukuksuzluktan” dedi.

Serbest bırakılanlardan biri olan Hakan Altunay ise, “Hep hapiste Can’la televizyondan izlediğim bu eylemde olmak garip hissettiriyor” dedi. Dava sürecindeki "hukuksuzluklara" dikkat çeken Altunay, “Ben artık adaletle ilgilenmiyorum, hukukla da ilgilenmiyorum. Ben artık hakikatle ilgileniyorum” dedi.

Can Atalay’ın amcası Abdurrahman Atalay da VOA Türkçe’ye yaptığı açıklamada, “Anayasası askıya alınmış bir ülkede ailemiz evet zorluklar yaşadı ama esas olarak sorun Anayasa’nın hiçe sayılmasıdır” ifadelerini kullandı. Oluşan siyasal atmosferden umutlu olduğunu dile getiren Atalay, “Can Atalay’ın içerde ya da dışarda fark etmeksizin mücadelesinin hukuktan ve adaletten yana süreceğini" dile getirdi.

Tutuklulardan gelen mektupların okunduğu ikinci yıl nöbeti, adaletin sağlanarak bu nöbetin son bulması dilekleriyle son buldu.

TMMOB İstanbul İl Koordinasyon Kurulu'nun evsahipliğinde gerçekleşen nöbete sivil toplum örgütü temsilcilerinin yanısıra CHP ve TİP istanbul İl Başkanları, TİP Milletvekili Ahmet Şık ve Berkin Elvan’ın annesi Gülsüm Elvan katıldı.

Forum

STÜDYO VOA

ABD’de üniversite protestolarında gözaltılar 2 bin 300’ü geçti - 3 Mayıs
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:58 0:00
XS
SM
MD
LG